kartlık

listen to the pronunciation of kartlık
Turkish - English
being past one's prime
staleness, toughness
kart
{i} card

None of the computers can continue to run with a burnt card. - Hiçbir bilgisayar yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez.

Do you accept credit cards? - Kredi kartlarını kabul ediyor musunuz?

kart
card; calling card, visiting card; postcard
kart
old

Tom collects teddy bears, postcards and stamps, old coins, stones and minerals, number plates and hubcaps - in short: almost everything. - Tom oyuncak ayıları, kartpostal ve pulları, eski paraları, taş ve mineralleri, trafik plakaları ve jant kapaklarını yani kısacası hemen hemen her şeyi toplar.

There were three hundred cardboard boxes filled with old clothes ready to be sent to the disaster area. - Afet bölgesine gönderilmek üzere hazır eski giysiler ile dolu üç yüz karton kutu vardı.

kart
visiting card
kart
aged
kart
not fresh
kart
cardboard

These cardboard boxes are fragile. - Bu karton kutular narindir.

Cardboard boxes rip easily. - Karton kutular kolayca yırtılırlar.

kart
cards

Just then, the workers in the park brought over some small playing cards. - Tam o sırada parktaki işçiler bazı küçük oyun kartları getirdiler.

Would you like to join us for a game of cards? - Kart oyunu için bize katılmak ister misiniz?

kart
board

Here is your boarding pass. - İşte senin biniş kartın.

Please let me see your passport and boarding pass. - Lütfen pasaportunuzu ve biniş kartınızı görmeme izin verin.

kart
not tender
kart
carte
kart
token
kart
tough
kart
{i} postcard

He asked for samples of picture postcards. - O, resim kartpostalların örneklerini istedi.

I don't have a stamp collection, but I have a Japanese postcard collection that I could use as an excuse to invite him. - Pul koleksiyonum yok ama onu davet etmek için bir mazeret olarak kullanabildiğim Japon kartpostal koleksiyonum var.

kart
card stock
kart
wizened
kart
wizen
kart
pasteboard
kart
weazened
kart
dry

When she began to speak, her voice was less dry than it had been. - O konuşmaya başladığında sesi öncekinden daha az karttı.

kart
greeting card

The couple has a business of selling greeting cards. - Çiftin tebrik kartları satan bir işletmesi var.

Tom almost never forgets to send his mother a Mother's Day greeting card. - Tom bir anneler günü tebrik kartını annesine göndermeyi neredeyse asla unutmaz.

English - English

Definition of kartlık in English English dictionary

kart
Keeping AUSTRAC Relevant Technologically
kart
A small, open, four-wheeled vehicle with a single cylinder, two- or four-cycle gasoline engine
kart
A go-kart specifically designed for racing, for competitors age 5 to 85 Many of today's top drivers started as youngsters in Karts
kart
'a heart' Hittite kardi- *kerd- 'a heart'
kart
A kart is the same as a go-kart
kart
{i} small racing motorcar
kart
A go-cart
kart
Norwegian term for map
Turkish - Turkish
Kart olma durumu
Kart konulan gereç
KART
(Osmanlı Dönemi) Tazeliği geçmiş, katılaşmış
KART
(Osmanlı Dönemi) Gençliği geçmiş, geçkin, yaşça büyük
Kart
kartvizit
kart
Bazı yerlere girmek veya bazı şeylerden yararlanmak için verilen, kimliği belirten belge
kart
Oyun kâğıdı
kart
Gençliği ve körpeliği kalmamış
kart
Telefonlara takılan, iletişimi sağlamak için gerekli bilgilerin yüklendiği parçacık
kart
9x12 cm boyutlarındaki resim
kart
Gençliği ve körpeliği kalmamış: "Bu kart hatunun, bu içi dışı pörsük kadının hâlâ piyasa yeri araması beni çıldırtıyor."- H. E. Adıvar
kart
Bir kimsenin kimliğini gösteren, kutlamalarda veya kendini tanıtmada kullanılan, çoğunlukla beyaz, küçük, ince karton parçası, kartvizit
kart
Fotoğrafçılıkta 9x12 cm boyutlarındaki resim
kart
Düzgün kesilmiş ince karton parçası
kart
Gençliği ve körpeliği kalmamış olan
kart
Kartpostal
English - Turkish

Definition of kartlık in English Turkish dictionary

kart
yarış arabası
kart
(isim) yarış arabası (ufak)
kart
{i} yarış arabası (ufak)
kartlık
Favorites