Turkish - English
Definition of karnın in Turkish English dictionary
- abdomen
- The posterior section of the body, behind the thorax, in insects, crustaceans, and other Arthropoda
- The belly, or that part of the body between the thorax and the pelvis
- The cavity of the belly, which is lined by the peritoneum, and contains the stomach, bowels, and other viscera; often restricted in humans to the part between the diaphragm and the commencement of the pelvis, the remainder being called the pelvic cavity
He was all bent over complaining of pains in the abdomen.
- {n} the lower or big part of the belly
- in mammals, the visceral cavity between the diaphragm and the pelvic floor; the belly
- Your abdomen is the part of your body below your chest where your stomach and intestines are. He was suffering from pains in his abdomen
- The cavity of the belly, which is lined by the peritoneum, and contains the stomach, bowels, and other viscera. In man, often restricted to the part between the diaphragm and the commencement of the pelvis, the remainder being called the pelvic cavity
- Also, the cavity of the belly, which is lined by the peritoneum, and contains the stomach, bowels, and other viscera
- {i} section of the body between the thorax and the pelvis in which most of the digestive organs are located, belly (in vertebrates) ; section of the body behind the thorax (Entomology)
- In man, often restricted to the part between the diaphragm and the commencement of the pelvis, the remainder being called the pelvic cavity
- karın
- belly
- karın
- abdomen
Most of a insect's organs are inside its abdomen.
-Böceklerin organlarının çoğu karınlarındadır.
- karnın yan tarafı
- ilium
- karın
- stomach
Mary woke up feeling sick in the stomach.
-Mary karın ağrısıyla uyandı.
I've got a bad stomachache.
-Kötü bir karın ağrım var.
- karın
- domestic
- karın
- ventral
- karın
- maw
- karın
- abdominal
Abdominal pain is a common problem.
-Karın ağrısı yaygın bir sorundur.
Tom is suffering from severe abdominal pain.
-Tom şiddetli karın ağrısı çekiyor.
- karın
- tummy
- karın
- {i} inside
Tom looked at the snow falling inside the snow globe.
-Tom karın kar küresi içine düşüşüne baktı.
Most of a insect's organs are inside its abdomen.
-Böceklerin organlarının çoğu karınlarındadır.
- karın
- belly; the rounded, protrusive part (of something)
- karın
- womb
- karın
- abdomen; abdominal region
- karın
- abdomen, belly; stomach, tummy; womb; abdominal
- karın
- venter
- karın
- paunch
- karın
- phys. antinode, loop
- karın
- pod
- karın
- tum
- karın
- belly, stomach
- karın
- (Konuşma Dili) mind, head
- karın
- underbelly
- karın
- abdominovesical
- karın
- ventro
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of karnın in Turkish Turkish dictionary
- Karın
- bord
- Karın
- (Osmanlı Dönemi) İŞKEMBE
- Karın
- (Osmanlı Dönemi) UNAB
- Karın
- (Osmanlı Dönemi) KERŞ
- Karın
- batın
- karın
- İnsan ve hayvanlarda gövdenin kaburga kenarlarından kasıklara kadar olan ön bölgesi: "Şuursuz bir acele ile mahmuzlarını atının karnına vurdu."- Ö. Seyfettin
- karın
- Şiş ve içi boş bölüm
- karın
- Mide: "Karnım aç, elim ayağım donmuş gibi."- H. E. Adıvar. İç, gönül, akıl, kafa
- karın
- Gelen ve yansımış dalgaların girişimiyle oluşan duraklı dalgalarda en büyük genlikte titreşen noktalar
- karın
- Ahlaki açıdan kabul edilemeyen şeyleri kabullenme
- karın
- İç, gönül, akıl, kafa
- karın
- Mide
- karın
- İnsan ve hayvanlarda gövdenin kaburga kenarlarından kasıklara kadar olan ön bölgesi
- karın
- Bazı şeylerde şiş ve içi boş bölüm
- karın
- Döl yatağı, rahim: "Fakat karnındaki çocuk da bu insanüstü erkeğin bir parçasıydı."- H. E. Adıvar
- karın
- Döl yatağı, rahim