karmakarışık

listen to the pronunciation of karmakarışık
Turkish - English
messy

This could get quite messy. - Bu, oldukça karmakarışık olabilirdi.

This is going to get messy. - Bu karmakarışık olacak.

{s} confused
mess

This could get quite messy. - Bu, oldukça karmakarışık olabilirdi.

This is going to get messy. - Bu karmakarışık olacak.

mussy
helter-skelter
entangled
snafu
higgledy piggledy
all mixed up
promiscuous
disheveled
all in a tumble
dishevelled [Brit.]
embroiled
out of order

He put the books on the shelf out of order. - O, kitapları kitaplığa karmakarışık koydu.

at sixes and sevens
hurly-burly
in utter disorder, in a mess, in confusion, topsy-turvy, intricate, chaotic, higgledy-piggledy
chaotic

It was a little chaotic. - O biraz karmakarışıktı.

It's been kind of chaotic. - O biraz karmakarışıktı.

haywire
in complete disorder
pell-mell
messier
upside down
knotty
tangle
hugger mugger
tousled
convoluted
involved
anarchical
pellmell
topsy-turvy
intricate
intrigue
higgledy-piggledy
helter skelter
topsy
{s} dishevelled
hurly burly
motley
outoforder
helterskelter
rugged
shambles

The drunk tourists left the hotel room in shambles after their visit. - Sarhoş turistler, ziyaretlerinden sonra otel odasını karmakarışık bir şekilde terk etti.

hurlyburly
pell mell
topsyturve
lookingglass
higgledypiggledy
karmakarışık olmak
snarl
karmakarışık biçimde
chaotically
karmakarışık etmek
mix up
karmakarışık etmek
create disorder
karmakarışık etmek
raise hob with
karmakarışık etmek
play hob with
karmakarışık etmek
cock up
karmakarışık etmek
jumble up
karmakarışık etmek
to tangle, to clutter, to jumble, to entangle
karmakarışık etmek
snafu
karmakarışık etmek
to mess up completely, put into complete disarray
karmakarışık etmek
jumble
karmakarışık etmek
jumble together
karmakarışık hurufat yığını
pie
karmakarışık olmak
to be completely messed up, be put into utter disorder
karmakarışık olmak
to be in a mess, to jumble
karmakarışık olmak
fall into confusion
karmakarışık olmak
foul up
karmakarışık saç
elflock
karmakarışık söz
galimatias
karmakarışık topluluk
omnium gatherum
karmakarışık yer
shambles
karmakarışık şey
gallimaufry
karmakarışık şey
farrago
karmakarışık şey
hotchpotch
karmakarışık şey
jumble
karmakarışık şey
macaroni
Turkish - Turkish
Huzursuz, kararsız, karmaşık: "Başımın içinde bir sis ve hep ona bağlı karmakarışık hayaller var."- P. Safa
Dağınık, düzensiz, çok karışık: "Taranmamış, karmakarışık kumral saçları, kocaman bir ağzı, fevkalade muntazam ve güzel dişleri vardı."- S. F. Abasıyanık
Huzursuz, kararsız, karmaşık
Dağınık, düzensiz, çok karışık
(Osmanlı Dönemi) MÜZEBZEB
karmakarış
darmaduman
karmakudal
karmakarışık etmek
Çok karışık duruma getirmek
karmakarışık olmak
Çok karışık duruma gelmek