Tom joined a fraternity.
- Tom bir kardeşlik derneğine katıldı.
This country is founded upon the principles of freedom, equality and fraternity.
- Bu ülke, özgürlük, eşitlik ve kardeşlik ilkeleri üzerine kurulmuş.
All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood.
- Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.
Freedom, Equality, Brotherhood is also Haiti's motto.
- Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik Haiti'nin de sloganıdır.
I've always wondered what it'd be like to have siblings.
- Ben her zaman kardeşlere sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu hep merak ettim.
She doesn't have any siblings.
- Onun hiç kardeşi yok.
He is Taro's brother.
- O Taro'nun erkek kardeşi.
My brother lives in Tokyo.
- Erkek kardeşim Tokyo'da yaşıyor.
He introduced his sister to me.
- O, bana kız kardeşini tanıttı.
These are my sister's magazines.
- Bunlar benim kız kardeşimin dergileri.
He is a member of the fraternity.
- Kardeşlik derneğinin bir üyesidir.
Tom joined a fraternity.
- Tom bir kardeşlik derneğine katıldı.
You made a big mistake, buddy.
- Büyük bir hata yaptın, kardeş.