kardeşlenme

listen to the pronunciation of kardeşlenme
Turkish - English
tillering
present participle of tiller
kardeş
sibling

Siblings should not quarrel. - Kardeşler kavga etmemelidir.

She doesn't have any siblings. - Onun hiç kardeşi yok.

kardeş
{i} brother

My brother lives in Tokyo. - Erkek kardeşim Tokyo'da yaşıyor.

He is Taro's brother. - O Taro'nun erkek kardeşi.

kardeş
sister

My sister likes sweets. - Kız kardeşim şekerleri sever.

He deprived my little sister of all her toys. - O benim kız kardeşimi oyuncaklarından etti.

kardeş
buddy

You made a big mistake, buddy. - Büyük bir hata yaptın, kardeş.

kardeş
fraternal
kardeş
bub
kardeşlenmek
to siblings
kardeş
brother; sister; sibling
kardeş
fellow
kardeş
brother, sister, sibling; fraternal
kardeş
an informal form of address: Kardeş, bunu şoföre uzatır mısın? Would you mind handing this to the driver?
kardeş
fra
kardeş
brethren
Turkish - Turkish
Kardeşlenmek işi
Kardeş
ahi
Kardeş
karındaş
Kardeş
ahü
Kardeş
balım
Kardeş
kada
Kardeş
karda
kardeş
Aralarında çok değer verilen ortak bir bağ bulunanlardan her biri
kardeş
Seslenme sözü olarak kullanılır: "Güle güle Fahri Bey kardeşim!"- S. F. Abasıyanık
kardeş
Seslenme sözü olarak kullanılır
kardeş
Aynı ana babadan doğmuş veya ana babalarından biri aynı olan çocukların birbirine göre adı
kardeş
Yaşça küçük olan
kardeş
(Osmanlı Dönemi) birâder
kardeşlenmek
Bir kökten birkaç sap birden üremek
kardeşlenme
Favorites