Turkish - English
Definition of karbonat in Turkish English dictionary
- chem. (a) carbonate
- carbonate
Do you like carbonated water?
-Karbonatlı suyu sever misin?
Ammonium carbonate is an organic compound.
-Amonyum karbonat, organik bir bileşiktir.
- baking soda, sodium bicarbonate
- baking soda
- soda
- bicarbonate of soda
- bake
- kalsiyum karbonat
- carbonate of lime
- kalsiyum karbonat
- calcium carbonate
- sodyum hidrojen karbonat
- (Kimya) sodium hydrogen carbonate
- sodyum karbonat
- (Kimya) ash
- sodyum karbonat
- soda
- amonyum karbonat
- ammonium carbonate
- bakır karbonat
- copper carbonate
- etil karbonat
- (Kimya) ethyl carbonate
- lityum karbonat
- lithium carbonate
- nikel karbonat
- (Kimya) nickel carbonate
- sodyum karbonat
- mineral alkali
- sodyum karbonat
- natron
- sodyum karbonat
- carbonate of soda
- sodyum karbonat
- sodium carbonate
- susuz sodyum karbonat
- (Kimya) anhydrous sodium carbonate
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of karbonat in Turkish Turkish dictionary
- Karbonik asidin bazlarla birleşerek oluşturduğu tuzların genel adı
- Sodyum bikarbonat
- Genellikle sindirimi kolaylaştırmak için suya katılan kimyasal birleşim
- kalsiyum karbonat
- En az % 38 kalsiyum içeren bir ürün
- amonyum karbonat
- Hamur kabartmada maya olarak kullanılan karbonik asidin amonyum tuzu, nişadır kaymağı
- baryum karbonat
- Karbondioksidin, barit üzerine etkisiyle elde edilen beyaz bir katı
- magnezyum karbonat
- Magnezit ve özellikle kalsiyum ve magnezyum karbonat tuzu olan dolomit biçiminde madde, MgCO3
- sodyum karbonat
- Sabun yapımında, temizlik işlerinde kullanılan, güçlü bir alkali tuz (Na2CO3)
Related Terms
karbonat
Hyphenation
kar·bo·natPronunciation
Resimler
History
Favorites