Turkish - English
Definition of karagöz in Turkish English dictionary
- bream
- (a Punch-and-Judy style of) Turkish shadow show
- the main figure of the Turkish shadow show
- (sea) bream
- karagöz balığı
- (Hayvan Bilim, Zooloji) Black bream
- Karagöz oynatmak
- 1. to perform the shadow show. 2. to do something comical
- Karagöz oyunu
- Turkish shadow show
- karagöz balığı
- sar
- karagöz balığı
- sea bream
- karagöz balığı
- sargo
- karagöz istavriti
- Mediterranean scad
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of karagöz in Turkish Turkish dictionary
- Deve derisinden veya mukavvadan kesilip boyanmış insan biçimlerini beyaz bir perde üzerine arkadan ışık vererek yansıtma yoluyla oynatılan oyun
- izmaritgillerden, boz renkli, beyaz etli bir balık
- İzmaritgillerden, 25-30 cm uzunluğunda, enli, boz renkli, beyaz etli bir balık (Sargus sargus)
- Bu oyunda halk görüşünü ve duyuşunu veren kimse