I bought him a drink in return for his help.
- Onun yardımı karşılığında ona bir içki ısmarladım.
I took him out to dinner in return for his help.
- Yardımı karşılığında onu akşam yemeğine çıkardım.
In return for helping you with your studies, I'd like to ask a small favor of you.
- Çalışmalarınızda size yardım karşılığında, ben sizden küçük bir iyilik rica ediyorum.
Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.
- Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
I took him out to dinner in return for his help.
- Yardımı karşılığında onu akşam yemeğine çıkardım.
I gave her a present in return for her kindness.
- Onun nezaketinin karşılığında ona bir hediye verdim.
A kilo of ketchup is equivalent to two kilos of tomatoes.
- Bir kilo ketçap, iki kilo domatese karşılık gelir.
Marie blushed exceedingly, lowered her head, and made no reply.
- Marie aşırı derecede kızardı, başını indirdi ve hiç karşılık vermedi.
He countered their proposal with a surprising suggestion.
- O, onların teklifine şaşırtıcı bir öneri ile karşılık verdi.
He retorted immediately.
- O, derhal karşılık verdi.
What does Tom want in return?
- Tom karşılık olarak ne istiyor.
Tom wanted something in return.
- Tom karşılık olarak bir şey istedi.
The dog answers to the name John.
- Köpek John adına karşılık veriyor.
I can't answer for his dishonesty.
- Ben onun sahtekarlığına karşılık veremem.