Turkish - English
Definition of karıncalar in Turkish English dictionary
- karınca
- ant
Don't think little of the ants' lives.
-Karıncaların yaşamını önemsiz sayma.
Ants work hard all summer.
-Karıncalar bütün yaz çok çalışır.
- karınca
- (Avcılık) corrosion
- karınca
- blister
- karınca
- pismire
- karınca
- formic
- karınca
- blowhole (in a metal casting)
- karınca
- (Tabiat Doğa) (böcek, haşere, Fam: karıncalar,nemeliye) ant
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of karıncalar in Turkish Turkish dictionary
- Zar kanatlıların, karınca adı altında toplanan ve beş bin kadar türü sayılan bir dalı
- Karınca
- (Osmanlı Dönemi) UKAYKAN
- Karınca
- (Osmanlı Dönemi) NEML
- Karınca
- muk
- Karınca
- (Osmanlı Dönemi) TASRAH
- Karınca
- (Osmanlı Dönemi) ŞEVŞEB
- Karınca
- mur
- karınca
- Zar kanatlılardan, birçok türü bulunan böceklerin genel adı (Formica)
- karınca
- Madenlerde, döküm sırasında arada hava kalmaktan veya pastan ileri gelen ufak boşluk
Related Terms
karıncalar
Hyphenation
ka·rın·ca·larResimler
History
Favorites