Definition of karışımı in Turkish English dictionary
- a mixture
- karışım
- mix
Air is a mixture of various gases.
-Hava, çeşitli gazların bir karışımıdır.
Air is a mixture of gases that we cannot see.
-Hava bizim göremediğimiz gazların karışımından oluşuyor.
- karışım
- blend
A blender lets you mix different foods together.
-Bir blender birlikte farklı gıdaların karışımı sağlar.
This coffee is a blend of Java and Brazil.
-Bu kahve Java ve Brezilya'nın bir karışımıdır.
- karışım
- mixture
Air is a mixture of gases.
-Hava gazların karışımıdır.
Every opinion is a mixture of truth and mistakes.
-Her fikir doğru ve hataların bir karışımıdır.
- karışım
- admixture
- karışım
- combo
- karışım
- concoction
- karışım
- combination
Triton is thought to be a combination of rock and ice. Its surface temperature is -245 degrees Celsius, and it has a thin atmosphere of nitrogen and methane.
-Triton'un, taş ve buz karışımı olduğu düşünülür. Yüzeyinin sıcaklığı -245 Celsius derecedir ve azot ve metandan oluşan ince bir atmosferi vardır.
- karışım
- mixing
I like mixing coffee and cocoa.
-Kahve ve kakao karışımını severim.
- karışım
- mash
- karışım
- composition
- karışım
- commix
- karışım
- hybrid
- karışım
- blending
- terbiye karışımı
- (Gıda) marinade
- karışım
- assortment
- karışım
- medley
- Karışım
- (Tıp) mistura
- altın ve pirinç karışımı
- talmi gold
- bakır kalay karışımı
- gunmetal
- benzin karışımı
- gasoline blend
- benzin ve alkol karışımı
- (Kimya,Teknik) gasohol
- bordo karışımı
- bordeaux mixture
- buhar karışımı
- vapour mixture
- denge karışımı
- equilibrium mixture
- donma karışımı
- freezing mixture
- elyaf karışımı
- (Tekstil) fibre blend
- gaz karışımı
- gas mixture
- gaz-hava karışımı
- gas-air mixture
- hava-yakıt karışımı
- air-fuel mixture
- ilkbahar karışımı
- (Denizbilim) spring overturn
- ipek-keten karışımı
- (Tekstil) silk-linen mix
- ipek-pamuk karışımı
- (Tekstil) silk-cotton mix
- ipek-yün karışımı
- (Tekstil) silk-wool mix
- karışım
- intermixture
- karışım
- mixture, mix, admixture, blend
- karışım
- amalgamation
- karışım
- hodge podge
- karışım
- mix, mixture, blend
- karışım
- alloy
- karışım
- hotchpotch
- karışım
- potpourri
- karışım
- farrago
- karışım
- med. complication
- karışım
- commixture
- karışım
- amalgam
- karışım
- mishmash
- karışım
- {i} melange
- keten karışımı
- (Tekstil) linen mix
- kum ve çakıl karışımı
- hoggin
- oksijen-hidrojen karışımı
- oxyhydrogen
- pamuk ve keten karışımı
- half cloth
- renk karışımı
- colour blending
- selüloz asetat karışımı
- cellulose acetate
- sonbahar karışımı
- (Denizbilim) autumn turnover
- sonbahar karışımı
- (Denizbilim) fall turnover
- sonbahar karışımı
- (Denizbilim) fall overturn
- sıvı karışımı
- liquid mixture
- yem karışımı
- (Denizbilim) food mixture
- zehirli alkol karışımı
- fusel oil
- zehirli alkol karışımı
- fusel
- zengin yakıt karışımı
- (Askeri) rich fuel mixture
- ırk karışımı
- (Coğrafya) miscegenation
- şarap ve sıcak su karışımı
- negus
Related Terms
Definition of karışımı in Turkish Turkish dictionary
- Karışım
- kokteyl
- Karışım
- mahlüt
- Karışım
- (Hukuk) HALİTA
- Karışım
- mahlut
- karışım
- İki veya daha çok maddenin kimyasal tepkimeye girmeden bir araya gelmesi, mahlût
- karışım
- Birden çok şeyin karıştırılmasıyla elde edilen veya ortaya çıkan şey. İki veya daha çok maddenin kimyasal tepkimeye girmeden bir araya gelmesi, mahlut
- karışım
- Birden çok şeyin karıştırılmasıyla elde edilen veya ortaya çıkan şey