kaputt

listen to the pronunciation of kaputt
English - Turkish

Definition of kaputt in English Turkish dictionary

kaput
{s} bozuk
kaput
{s} mahvolmuş
kaput
s., argo mahvolmuş
kaput
bitmiş
Turkish - Turkish

Definition of kaputt in Turkish Turkish dictionary

kaput
Kötü, bozuk
kaput
Prezervatif
KAPUT
(Hukuk) Örtü; sarınılan şey; prezervatif
KAPUT
(Osmanlı Dönemi) Fr. Askerlerin üstlük elbisesi, yağmurluğu
KAPUT
(Osmanlı Dönemi) Otomobillerin motor kısmını örten kapak
kaput
İskambilde hiç el vermeden yenme
kaput
Asker paltosu: "İsli tavana bakarak kaputumun düğmelerini iliklemeğe başladım."- Ö. Seyfettin
kaput
Kalın kumaştan yapılmış palto
kaput
Asker paltasu
kaput
Otomobil, kamyon gibi motorlu taşıtlarda motoru örten açılır kapanır biçimde yapılan kapak, kaporta
kaput
Asker paltosu
English - English
Alternative spelling of kaput
{s} ruined, done for, completely finished; not working
slang, alternative spelling of kaput
kaput
Out of order; not working; broken
kaput
If you say that something is kaput, you mean that it is completely broken, useless, or finished. `What's happened to your car?' --- `It's kaput.' He finally admitted that his film career was kaput. broken (capot )
kaput
{s} (Slang) ruined, done for, finished; not working
kaput
destroyed or killed; "we are gone geese"
Turkish - English

Definition of kaputt in Turkish English dictionary

kaput
bonnet

Tom fried himself an egg on his car bonnet. - Tom, araç kaputunda kendine bir yumurta kızarttı.

kaput
hood

Tom opened the hood of the car. - Tom arabanın kaputunu açtı.

There's something on the hood of your car. - Arabanın motor kaputunda bir şey var.

kaput
sheath
kaput
military cloak
kaput
condom
kaput
rubber
kaput
French letters
kaput
military cloak; bonnet, hood; condom, rubber, prophylactic prezervatif
kaput
cowl
kaput
hood (of a car), Brit. bonnet
kaput
(a card game) lost without winning any tricks
kaput
coat
kaput
cowling
kaputt
Favorites