kaplayıcı

listen to the pronunciation of kaplayıcı
Turkish - English
layer
coverer
(Nükleer Bilimler) coater
kapla
occupy
kapla
{f} drape

The buildings were draped with snow. - Binalar karla kaplanmıştı.

kapla
{f} veneer
kapla
{f} galvanizing
kapla
{f} overlay
kapla
{f} plate
kapla
{f} enveloping
kapla
overrun
kapla
{f} coat

The plane was coated with dust. - Uçak toz ile kaplanmıştı.

The machine was coated with dust. - Makine tozla kaplandı.

kapla
{f} veneering
kapla
lay over
kapla
daub
kapla
{f} coating
kapla
{f} plating

The police vehicle's armor plating saved the lives of its occupants. - Polis aracının zırh kaplaması apartman sakinlerinin hayatlarını kurtardı.

kapla
overran
kapla
suffuse
kapla
{f} wreathed
kapla
line
kapla
pack
kapla
overcloud
kapla
encase
kapla
quicksilver
kapla
overlaid

He overlaid the walls on the inside with gold. - İç duvarları altınla kapladı.

kapla
coated

Have you ever coated a wall with lime? - Hiç bir duvarı kireçle kapladın mı?

He coated the wall with paint. - O resim ile duvarı kapladı.

kapla
{f} envelope
kapla
encrust
Turkish - Turkish

Definition of kaplayıcı in Turkish Turkish dictionary

çatı kaplayıcı
İskele kurup ahşap çatı kaplamasını ve duvarları keçe veya özel kâğıtlar ile kaplayan usta