Turkish - English
Definition of kaplıcalar in Turkish English dictionary
- thermae
Thermae were Roman baths.
-Kaplıcalar, Roma hamamlarıydı.
- (Tıp) health resorts
- kaplıca
- thermal springs
- kaplıca
- (Madencilik) mineral spring
- kaplıca
- spa
The outdoor spa at this hot-spring is wonderful.
-Bu kaplıcanın açık hava kaplıcası harika.
He invited her for a spa weekend.
-Hafta sonu için onu bir kaplıcaya davet etti.
- kaplıca
- bath
Did you know that in Japan, if you have a tattoo, you won't be allowed to bathe in many of the hot spring resorts?
-Japonya'da, eğer bir dövmen varsa, kaplıcaların birçoğunda yıkanmana izin verilmeyeceğini biliyor muydun?
Thermae were Roman baths.
-Kaplıcalar, Roma hamamlarıydı.
- kaplıca
- mineral springs
- kaplıca
- hot spring
By chance, I found a hot spring.
-Tesadüfen, bir kaplıca buldum.
The town is famous for its hot spring.
-Kasaba kaplıcası ile ünlüdür.
- kaplıca
- thermal spring
- kaplıca
- health spa
- kaplıca
- baths
Thermae were Roman baths.
-Kaplıcalar, Roma hamamlarıydı.
- kaplıca
- thermal water
- kaplıca
- hydro
- kaplıca
- hot spring, thermal spring, spa
- kaplıca
- health resort
- kaplıca
- watering
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kaplıcalar in Turkish Turkish dictionary
- KAPLICA
- (Osmanlı Dönemi) Üstüne bina yapılmış sıcak maden suyu, üstü örtülü kaynarca, ılıca
- Kaplıca
- akarca
- kaplıca
- Ilıca
- kaplıca
- Taneleri kavuzcuğuna sıkı sıkıya yapışık bir çeşit kapçıklı buğdaya verilen ad
- kaplıca
- Taneleri ufak bir cins buğday (Triticum monococcum)
- kaplıca
- Taneleri ufak bir cins buğday
Related Terms
kaplıcalar
Hyphenation
kap·lı·ca·larResimler
History
Favorites