With the closure of the bridge, it will take a lot longer to get to the airport.
- Havalimanına gitmek, köprünün kapanmasıyla çok daha uzun sürecek.
The plant's closure spelt disaster for the town.
- Tesisin kapanması kasaba için felaket anlamına geliyordu.
Tom deposited three thousand dollars in the bank just before closing time.
- Tom kapanma saatinden önce bankaya üç bin dolar yatırdı.
Protestors rallied in a last-ditch effort to save the medical centre from closing down.
- Protestocular tıp merkezini kapanmaktan kurtarmak için son bir gayretle yürüdüler.
Just shut up and get on with your work!
- Çeneni kapa ve işine devam et.
I wish you would shut the door when you go out.
- Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan.
Tatoeba.org, a language website, was shut down temporarily for maintenance.
- Bir dil web sitesi olan Tatoeba.org bakım için geçici olarak kapatıldı.
There is a possibility that we won't have to shut down the factory.
- Fabrikayı kapatmak zorunda olmayacağımıza dair bir olasılık var.
Please do not power off or unplug your machine.
- Lütfen makinenizi kapatmayın ya da fişini çekmeyin.
Tom left without shutting the door.
- Tom kapıyı kapatmadan gitti.
Would you mind shutting the door? No, not at all.
- Kapıyı kapatmamın sakıncası var mı? Hayır hiç sakıncası ok.
Some railroads had to close down.
- Bazı demir yolları kapanmak zorunda kaldı.
Within hours, many of the other banks had to close.
- Saatler içinde, diğer bankaların çoğu kapanmak zorundaydı.
I'm closing my store.
- Mağazamı kapatıyorum.
Would you mind closing the window?
- Pencereyi kapatır mısın?
Some railroads had to close down.
- Bazı demir yolları kapanmak zorunda kaldı.