kapanım

listen to the pronunciation of kapanım
Turkish - English
closure
enclave
inclusion
kapan
{i} trap

They trapped the fox. - Onlar tilkiyi kapana sıkıştırdılar.

I know how to set a trap. - Nasıl kapan kuracağımı biliyorum.

kapan
{i} snare

I have been living like a wolf trapped in a snare. - Kapana kıstırılmış bir kurt gibi yaşıyorum.

A fox was caught in the snare. - Kapanda bir tilki yakalandı.

kapan
snapper
kapan
springe
kapan
catcher
kapan
lure
kapan
reed mat used to protect seedlings
kapan
wire
kapan
gin
kapan
trap, snare
Turkish - Turkish

Definition of kapanım in Turkish Turkish dictionary

Kapan
(Osmanlı Dönemi) FEHH
kapan
Pazara satılmak üzere gelen yiyecek maddelerinin tartıldığı resmî büyük kantar ve bu kantarın bulunduğu yer
kapan
Düzen, hile
kapan
Bazı hayvanları yakalamak için kullanılan, hayvanın ayağının değmesiyle işleyen tuzak
kapan
Un tartmaya yarayan deri kasnaktan yapılan terazi
kapan
Tütün vb. Gibi fidelerini soğuktan korumak için kullanılan hasır veya ottan örtü
kapanım
Favorites