Turkish - English
Definition of kangrenleşme in Turkish English dictionary
- kangren
- necrosis
- kangren
- (Tıp) frostbite
Tom's foot had to be amputated after it had become infected with gangrene following a severe frostbite.
-Şiddetli bir donmanın ardından kangrenle enfekte olduktan sonra Tom'un ayağı kesilmek zorunda kaldı.
- kangren
- (Tıp) slough
- kangren
- mortification
- Kangren
- (Tıp, İlaç) necrolysis
- kangren
- sphacelation
- kangren
- (Biyoloji) gangrenous
- kangren
- {i} gangrene
Tom's foot had to be amputated after it had become infected with gangrene following a severe frostbite.
-Şiddetli bir donmanın ardından kangrenle enfekte olduktan sonra Tom'un ayağı kesilmek zorunda kaldı.
- kangrenleşmek
- to hit a dead end
- kangrenleşmek
- to become gangrenous
- kangrenleşmek
- sphacelate
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kangrenleşme in Turkish Turkish dictionary
- Kangrenleşmek işi
- KANGREN
- (Osmanlı Dönemi) Yun: Canlı vücudun belirli bir kısmında hücrelerin ölmesiyle meydana gelen bir hastalık
- Kangrenleşmek
- kangren olmak
- kangren
- Vücudun bir yerindeki dokunun ölmesi: "Onun bacağını kangren tehdit edip de tecrit ettiğimiz vakit daha iyi tanıdım onu."- H. E. Adıvar
- kangren
- Yavaş yavaş yok eden sebebp
- kangren
- Vücudun bir yerindeki dokuların ölmesi
- kangren
- Vücudun bir yerindeki dokunun ölmesi
- kangren
- Doku parçalanması ve hemoglobin yıkımı sonucunda renk değişimi, ile kendini belli eden doku ölümü
- kangrenleşmek
- Bir durum veya iş düzelmeyecek duruma gelmek, uzamak
Related Terms
kangrenleşme
Hyphenation
kang·ren·leş·meResimler
History
Favorites