kangal

Turkish - English

Definition of kangal in Turkish English dictionary: coil (of sausages, rope, wire); coil, loop; skein; hank; coil; thistle; (Askeri) spool; bundle; spiro
kangal köpeği: Kangal dog
kangal otu: coil grass
kangal yapmak: wind in a coil
kangal yapmak: coil up
soğutucu kangal: condensing coil

Turkish - Turkish

Definition of kangal in Turkish Turkish dictionary: (halk ağzında) Deve dikeni; Bu biçimde bükülmüş şeylerin her bir halkası: "Beş arkadaş, boyunlarına tel ve ip kangalları geçirmiş..."- R. N. Güntekin; Kangal köpeği: Anadolu'da Sivas bölgesinde yetiştirilen, burnu ve ağzı siyah, kulakları düşük, kuyruğı sırtına doğru düzgün kıvrım yaparak duran ve çok tutulan bir tür köpek; Tel, kurşun boru gibi uzun ve bükülebilir şeylerin halka biçiminde sarılmasıyla yapılan bağ; (Botanik, Bitkibilim) Devedikeni; Anadolu çoban köpeği ırkı; bakınız: kangal köpeği; Devedikenine verilen bir başka ad; Deve dikeni; Türk çoban köpeği de denilen köpek ırkı; Bu biçimde bükülmüş şeylerin her bir halkası
kangal otu: (Botanik, Bitkibilim) Bkz. devedikeni
kangal köpeği: Anadolu'da Sivas bölgesinde yetiştirilen, burnu ve ağzı siyah, kulakları düşük, kuyruğı sırtına doğru düzgün kıvrım yaparak duran ve çok tutulan bir tür köpek, kangal

English - Turkish

kangal

Hyphenation

kan·gal

History

Favorites