That sofa is less expensive than this table.
- O kanepe bu masadan daha az pahalı.
The cushions on the sofa don't match those on the armchairs.
- Kanepedeki minderler koltuklardakilerle eşleşmiyor.
Tom likes to rest on the couch after a long day.
- Uzun bir günden sonra Tom kanepede dinlenmeyi sever.
Tom fell asleep on the couch.
- Tom kanepede uyuyakaldı.
Tom curled up on the davenport.
- Tom kanepede kıvrılmıştı.