Turkish - English
Definition of kandilin in Turkish English dictionary
- kandilin yağı tükenmek
- to breathe one's last breath, die
- kandil
- lampion
- kandil
- (Slang) very drunk
- kandil
- One of the five Islamic holy nights when the minarets are illuminated
- kandil
- Oil lamp shaped like a small glass bowl
- kandil
- Kerosene lamp
- kandil
- {i} candle
I want you to light the candle.
-Kandili yakmanı istiyorum.
Tom lit the candle and then blew out the match.
-Tom kandili yaktı ve kibriti söndürdü.
- kandil
- slang very drunk
- kandil
- cresset
- kandil
- oil-lamp
- kandil
- one of five Islamic holy nights when the minarets are illuminated
- kandil
- oil lamp
- kandil
- lamp
- kandil
- oil
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kandilin in Turkish Turkish dictionary
- Kandil
- (Osmanlı Dönemi) MİŞKAT
- Kandil
- (Osmanlı Dönemi) MENARE
- kandil
- İçinde sıvı bir yağ ve fitil bulunan kaptan oluşmuş aydınlatma aracı: "Gece kandili birdenbire sönmüş, oda zifirî karanlık kesilmişti."- Ö. Seyfettin. Çok sarhoş
- kandil
- Kandil gecesi
- kandil
- İçinde sıvı bir yağ ve fitil bulunan kaptan oluşmuş aydınlatma aracı
- kandil
- Bir kap içinde sıvı yağ ve fitilden oluşmuş aydınlatma aracı
- kandil
- Çok sarhoş
Related Terms
kandilin
Hyphenation
kan·di·linResimler
History
Favorites