kan dolaşımı

listen to the pronunciation of kan dolaşımı
Turkish - English
blood circulation, bloodstream
(Tıp) blood flow
blood circulation
circulation

A tight belt will interfere with circulation of the blood. - Sıkı bir kemer kan dolaşımını engeller.

He suffers from poor blood circulation to his legs. - O, bacaklarındaki zayıf kan dolaşımından sıkıntı çekiyor.

bloodstream

The infection has reached the bloodstream. - Enfeksiyon kan dolaşımına ulaştı.

kan dolaşımı/deveranı circulation of
the blood
büyük kan dolaşımı
systemic circulation
Turkish - Turkish
bakınız: dolaşım
deveran
dolaşım
deveranıdem
Küçük kan dolaşımı
Küçük kan dolaşımı, kalbin sağ karıncık kısmından çıkan kirli kanın akciğer toplar damarını izleyerek akciğere gelmesi ve akciğerlerde temizlenmesi sonucunda kalbin sol kulakçık bölümüne dökülmesi olayına denir
büyük kan dolaşımı
Kalbin sürekli kasılıp gevşemesiyle kan ve lenfin vücudun büyük bölümünü dolaşması
küçük kan dolaşımı
Çeşitli organlardan gelen toplardamarların kanı sağ kulakçık ve sağ karıncığa taşıması, oradan da atardamarlarla kanın akciğerlere ulaştırılması ve oradan sol kulakçığa taşınması düzeni
kan dolaşımı
Favorites