Çin'den Japonya'ya geldim.
- I came to Japan from China.
Kız bayıldı, fakat biz onun yüzüne su döktüğümüzde o kendine geldi.
- The girl fainted, but she came to when we threw water on her face.
Sen 05:00'te eve geldin.
- You came home at 5:00.
Tam doğru zamanda geldin.
- You came at just the right time.
Kurt, kurt diye çocuk bağırdı! ve köylüler ona yardım etmek için dışarı çıktılar.
- The boy cried Wolf, wolf! and the villagers came out to help him.
O öfkeli bir yüz ile dışarı çıktı.
- He came out with an angry face.