kam

listen to the pronunciation of kam
Turkish - English
Shaman
Wish, desire
Kâm almak: to enjoy (something) to the full
cam

I would like to get a camera like this. - Bunun gibi bir kamera almak istiyorum.

I went camping last summer. - Geçen yaz kampa gittim.

belief
conviction

Sami launched a campaign to overturn his conviction. - Sami mahkumiyetini bozmak için bir kampanya başlattı.

(Mekanik) eccentric
opinion

The balance of public opinion remains in his favor. - Kamu oyu dengesi kendi lehine kalır.

They didn't oppose the project just because they feared public opinion. - Onlar sadece kamuoyundan korktukları için projeye karşı çıkmadılar.

view
(Tekstil) lug cam
kam levyesi
cam lever
kam mili
camshaft
kam muylusu
cam journal
kam profili
cam profile
kâm almak
to enjoy (something) to the full
birinci kam lobu
(Otomotiv) primary cam lobe
dizel yakıt pompası kam mili
(Otomotiv) injection pump camshaft
emme kam mili
(Otomotiv) inlet camshaft
emme kam mili
admission camshaft
felekten kâm almak
to have a very good time
pompa kam mili
(Otomotiv) pump camshaft
Turkish - Turkish
şaman
(Osmanlı Dönemi) Ağzın üstü. Damak
(Osmanlı Dönemi) Ağaç kilit
(Osmanlı Dönemi) Koyun, sığır ağılı
(Osmanlı Dönemi) f. İstek. Arzu. Maksad. Murad. Dilek. Lezzet
şamanizmin din adamlarına verilen ad
Zevk, mutluluk
Dönerek ya da ileri geri hareket ederek, kendine dayanan bir parçanın önceden belirlenmiş bir hareketi yapmasını sağlayan parça
Düşünür
(Osmanlı Dönemi) zaman, devre; bir insanın ortalama ömrü olan altmış sene; yüzyıl, asır
Dilek, istek, umut
Farsça'da zevk, mutluluk, tat
Hekim, otacı
Zapt etme
dilek
KAM'
(Osmanlı Dönemi) Zabtetmek. Ezmek. Kırmak
KAM'
(Osmanlı Dönemi) Ağzı dar olan bir şeyin içine huni ile akıcı maddeyi koymak
KAM'
(Osmanlı Dönemi) Başına vurmak
KAM'
(Osmanlı Dönemi) Huni
KAM'
(Osmanlı Dönemi) Kahretmek. Zelil etmek
KAM'
(Osmanlı Dönemi) Hasta etmek
KAM'
(Osmanlı Dönemi) Bir sese kulak verip dinlemek
KÂM NA KÂM
(Osmanlı Dönemi) f. İster istemez
KÂM U NÂKÂM
(Osmanlı Dönemi) Elbette, ister istemez