Definition of kalsın in Turkish English dictionary
- (düzeltme iptali) stet
- kalsın diye işaret koymak
- stet
- az kalsın
- almost
Tom almost got hit by a car.
- Tom'a az kalsın araba çarpıyordu.
I almost believed what Tom said.
- Az kalsın Tom'un söylediklerine inanıyordum.
- kal
- {f} remain
How many days will you remain in London?
- Londra'da ne kadar kalacaksın?
Words fly away, the written remains.
- Söz uçar, yazı kalır.
- kal
- devolve
- kal
- hover over
- kal
- {f} stay
I can't stay here forever.
- Sonsuza dek burada kalamam.
I'd like to stay one more night. Is that possible?
- Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?
- kal
- {f} staying
A man named George was staying at a hotel.
- George adında bir adam bir otelde kalıyordu.
I should study now, but I prefer staying on Tatoeba.
- Şimdi çalışmalıyım ama Tatoeba'da kalmayı tercih ediyorum.
- kal
- {f} remaining
Let's quickly finish the remaining work and go out for some drinks.
- Kalan işi çabucak bitirelim ve dışarı biraz içmeye gidelim.
The reason both brothers gave for remaining bachelors was that they couldn't support both airplanes and a wife.
- Her iki erkek kardeşin bekar kalmak için ileri sürdüğü neden onların hem uçaklara hem de bir eşe bakamayacaklarıydı.
- üstü kalsın
- Keep the change!
- adamlık sende/bende kalsın
- (Konuşma Dili) 1. You are going to have to do it anyway, so do it now willingly and it will be to your credit. 2. He has treated you badly, but anyhow treat him well
- aramızda kalsın
- this is for your private ear
- aramızda kalsın
- between you and me
- aramızda kalsın
- confidentially speaking
- az kaldı/kalsın
- almost, nearly
- az kalsın
- within an ace of doing
- az kalsın
- nearly
He was nearly hit by the car while crossing the street.
- Yoldan geçerken az kalsın araba çarpıyordu.
- az kalsın
- by a hairbreadth
- az kalsın
- all but
- az kalsın
- just
- az kalsın
- by a hair's breadth
- az kalsın
- just about
- boyunu altında kalsın!
- (Konuşma Dili) May he die!
- efendilik bende kalsın. I don't want
- to be guilty of behaving rudely./I wish to be known as a gentleman/a lady: Efendilik bende kalsın diye ona aynı şekilde cevap vermedim. As I wish to be known as a gentleman I didn't reply to him in kind
- erkeklik sende kalsın!
- (Konuşma Dili) Behave like a gentleman (and don't be a part of anything mean or underhanded)
- geçmiş geçmişte kalsın
- let bygones be bygones
- geçmişte kalsın
- let bygones be bygones
- kal
- word, talk
- kal
- snub
- kal
- remains
He remains calm in the face of danger.
- O, tehlike karşısında sakin kalır.
Words fly away, the written remains.
- Söz uçar, yazı kalır.
- sebep olan sebepsiz kalsın! May he suffer
- for this! (said of someone who has wronged one)
- yiğitlik bende kalsın
- (Konuşma Dili) I don't want to be accused of having been the one who acted ungenerously
- yiğitlik sende kalsın
- (Konuşma Dili) You don't want to be accused of having been the one who acted ungenerously
- üstü kalsın lütfen
- keep the change please