During the intermission I got up to stretch my legs.
- Molada bacaklarımı germek için kalktım.
Got up at six, and left home at seven.
- Altı kalktım, ve yedide evden ayrıldım.
I always get up at six.
- Her zaman altıda kalkarım.
I usually get up at eight o'clock.
- Genellikle saat sekizde kalkarım.
I saw a jumbo jet take off.
- Bir jumbo jetin kalktığını gördüm.
Tom spent all afternoon at the airport watching the airplanes land and take off.
- Tom tüm öğleden sonrayı havaalanında inip kalkan uçakları izleyerek geçirdi.
Tom played Reveille on his bugle every morning.
- Tom borazanı ile her gün kalk borusu çaldı.