The life preserver must be made of high quality materials.
- Cankurtaran yüksek kaliteli malzemelerden yapılmış olmalıdır.
Tom was fed up with eating the low quality food provided by the prison.
- Tom hapishane tarafından temin edilen düşük kaliteli yiyecek yiyerek besleniyordu.
We only sell top quality products.
- Sadece yüksek kaliteli ürünler satarız.
Mary was wearing a vintage skirt and a wool hat.
- Mary, kaliteli bir etek ve yün bir şapka giyiyordu.
Do you have better quality ones?
- Daha kaliteli olanlarına sahip misin?
The quality of higher education must answer to the highest international standards.
- Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir.
This boat is made with high grade aluminum and high strength iron.
- Bu tekne üstün kaliteli alüminyum ve yüksek güçlü demir ile yapılır.
Unusually low temperatures account for the poor rice crop this year.
- Olağandışı düşük ısılar bu yıl düşük kaliteli pirinç hasatından sorumlu tutulmaktadır.
The quality of higher education must answer to the highest international standards.
- Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir.
What is the quality of the water that the Palestinians drink in the occupied territories?
- Filistinlilerin işgal altındaki topraklarda içtiği suyun kalitesi nedir?
Many people around the world don't have access to good quality water.
- Dünyadaki birçok insanın iyi kalitede suya erişimi yok.
This company is famous for its high-quality production.
- Bu şirket, yüksek kaliteli üretimi ile ünlüdür.
These machines are distinguished by particularly high-quality workmanship.
- Bu makineler, özellikle yüksek kaliteli işçilik ile ayırt edilir.