kalender

Turkish - English

Definition of kalender in Turkish English dictionary: unconventional and easygoing, bohemian; philosophic; unconventional; calender; philosophical; carefree; (Otomotiv) calendar; easygoing
kalender apresi: calender finish
kalender kimse: philosopher
kalender silindiri: calender roll
keçeli kalender: felt calender
sıcak kalender: hot calender
yivli kalender: riffle calender
çift kalender: tandem calender

English - English

Definition of kalender in English English dictionary: {n} an account or register of time; See 3d Calender

Turkish - Turkish

Definition of kalender in Turkish Turkish dictionary: Gösterişsiz, sade yaşamaktan yana olan, alçak gönüllü kimse, ehlidil, rint. Özensiz giyinmiş, kılıksız kimse: "İnsan kalender gezmekten rahat edebilir."- H. Taner; (Osmanlı Dönemi) f. Dünyayı terkederek elini çekip Allah yolunda giden kimse; (Hukuk) Gösterişsiz ve sade yaşamaktan yana; Yalnız birisi hareketli üst üste konulmuş belirli sayıda silindirden meydana gelen ve düzgün yüzeyli kâğıt üretmek için kullanılan bir makine; (Osmanlı Dönemi) Dünyâdan elini çekip herşeyi hoş gören kimse; (Osmanlı Dönemi) Dünya alâkalarından uzak, alâyişe aldanmaz hakikat adamı. Filozof; Özensiz giyinmiş, kılıksız; Gösterişsiz, sade yaşamaktan yana olan; Aslında yalnız birisi tahrikli üst üste konulmuş belirli sayıda silindirden meydana gelen ve düzgün yüzeyli kâğıt üretmek için kullanılan bir makine; Gösterişsiz, sade yaşamaktan yana olan, alçak gönüllü (kimse), ehlidil, rint
Kalenderler: (Osmanlı Dönemi) SAALİK
Kalenderler: rindan

kalender

Hyphenation

ka·len·der

History

Favorites