A strange man was walking back and forth on the pavement.
- Tuhaf bir adam kaldırımda bir ileri ve bir geri yürüyordu.
Children are drawing with chalk on the pavement.
- Çocuklar tebeşirle kaldırımın üzerini çiziyor.
I found a coin on the sidewalk.
- Kaldırımda bozuk para buldum.
Tom was gunned down on the sidewalk in front of his house.
- Tom evinin önünde kaldırımda vuruldu.
I walked along the footpath.
- Ben yaya kaldırımı boyunca yürüdüm.
Tom looked under the car to see if there was any oil on the pavement under the car.
- Tom arabanın altındaki kaldırımda yağ olup olmadığını görmek için arabanın altına baktı.
Jeff had to pound the pavement for three months before he found a job.
- Jeff bir iş bulmadan önce üç ay boyunca kaldırımları arşınlamak zorunda kalmıştı.
Don't stand so close to the curb.
- Kaldırım kenarına çok yakın durmayın.