kalaylı

listen to the pronunciation of kalaylı
Turkish - English
stannous
blanched
pewter
containing tin, mixed with tin
containing tin
tinned; containing tin; sham, deceptively ornamented
(Konuşma Dili) sham, falsely decked out
tinned
sham
tinny
kalaylı kaptan su içmek
to marry a woman related to one; to marry a girl one knows everything about
dışı kalaylı, içi alaylı
(Konuşma Dili) 1. Others think him charming; I know him to be unpleasant. 2. It looks good on the surface, but inside it is terrible
Turkish - Turkish
Kalaylanmış (kap)
İçinde kalay bulunan
KALAYLI
Kalaylanmış (kap): "Bir salepçinin kalaylı güğümü tütüyordu."- S. F. Abasıyanık. İçinde kalay bulunan
KALAYLI
Gösterişi ve süsü yapay olan
kalaylı
Favorites