kalakalma

listen to the pronunciation of kalakalma
Turkish - English

Definition of kalakalma in Turkish English dictionary

kal
{f} remain

In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life. - Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.

How many days will you remain in London? - Londra'da ne kadar kalacaksın?

kal
devolve
kal
hover over
kal
{f} stay

I'd like to stay one more night. Is that possible? - Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?

He stayed in New York for three weeks. - O, üç hafta New York'ta kaldı.

kal
{f} staying

A man named George was staying at a hotel. - George adında bir adam bir otelde kalıyordu.

I should study now, but I prefer staying on Tatoeba. - Şimdi çalışmalıyım ama Tatoeba'da kalmayı tercih ediyorum.

kal
{f} remaining

The door remaining locked up from inside, he could not enter the house. - Kapı içeriden kilitli kaldığı için, o, eve giremedi.

There were few students remaining in the classroom. - Sınıfta kalan çok az sayıda öğrenci vardı.

kal
word, talk
kal
snub
kal
remains

Words fly away, the written remains. - Söz uçar, yazı kalır.

He remains loyal to his principles. - O, prensiplerine sadık kalıyor.

kalakalmak
to stand aghast
kalakalmak
to be left open-mouthed, be left dumbstruck
English - English

Definition of kalakalma in English English dictionary

kal
Era
kal
Strife
English - Turkish

Definition of kalakalma in English Turkish dictionary

KAL
(Askeri) kritik unsurlar listesi (key assets list)