Turkish - English
Definition of kalıtlar in Turkish English dictionary
- remains
- (Denizbilim) genome
- kalıt
- bequest
- kalıt
- {i} heritage
- kalıt
- (Biyokimya) gene
There seems to be some genetic problem with this animal.
-Bu hayvanın, bazı kalıtsal sorunları varmış gibi görünüyor.
Cystic fibrosis is a genetic disease.
-Kistik fibrozis, kalıtsal bir hastalıktır.
- kalıt
- (Biyokimya) operon
- kalıt
- patrimony
- kalıt
- inheritance
- kalıt
- legacy
- kalıt
- heirdom
- kalıt
- inheritance, heritage, legacy, patrimony, bequest miras
- kalıt
- hereditament
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kalıtlar in Turkish Turkish dictionary
- kalıt
- Kalıtım yoluyla geçmiş olan şey
- kalıt
- Ölen bir kimseden yakınlarına geçen mal veya mülk, miras
- kalıt
- Görenekler yoluyla yerleşmiş olan tutum veya davranış biçimi
Related Terms
kalıtlar
Hyphenation
ka·lıt·larResimler
History
Favorites