kalırsa

listen to the pronunciation of kalırsa
Turkish - English
for all
In spite of, despite

For all his protests, he was forced to have a bath.

For all x in A, x^2 is even.

bana kalırsa
personally
kal
{f} remain

How long will you remain in London? - Londra'da ne kadar kalacaksın?

Words fly, texts remain. - Söz uçar, yazı kalır.

bana kalırsa
if you ask me
bana kalırsa
as far as i can see
bana kalırsa
as far as i am concerned
bana kalırsa
up to me
bana kalırsa
i think
bana kalırsa
i dare say
bana kalırsa
in my opinion

In my opinion, it's not a good idea. - Bana kalırsa, bu iyi bir fikir değil.

bana kalırsa
in my judgment
kal
devolve
kal
hover over
kal
{f} stay

I can't stay here forever. - Sonsuza dek burada kalamam.

I want to stay here longer. - Burada daha uzun kalmak istiyorum.

kal
{f} staying

I'm now staying at my uncle's. - Şu an amcamın evinde kalıyorum.

Kentaro is staying with his friend in Kyoto. - Kentaro, arkadaşıyla Kyoto'da kalıyor.

kal
{f} remaining

Let's quickly finish the remaining work and go out for some drinks. - Kalan işi çabucak bitirelim ve dışarı biraz içmeye gidelim.

The reason both brothers gave for remaining bachelors was that they couldn't support both airplanes and a wife. - Her iki erkek kardeşin bekar kalmak için ileri sürdüğü neden onların hem uçaklara hem de bir eşe bakamayacaklarıydı.

bana kalırsa
me
bana kalırsa
for all i care
bana kalırsa
as far as I am concerned; if it were up to me
bana kalırsa
as far as I'm concerned
bana kalırsa
for my part

For my part, I have no objection. - Bana kalırsa benim itirazım yok.

I, for my part, don't care. - Bana kalırsa, umurumda değil.

bana kalırsa
all I know
bana kalırsa giderim
i would rather go
bana kalırsa giderim
i had rather go
bana kalırsa vız gelir
forall i care
dakika boş kalırsa ayrıl
(Bilgisayar) minutes of inactivity
kal
word, talk
kal
snub
kal
remains

Words fly away, the written remains. - Söz uçar, yazı kalır.

He remains calm in the face of danger. - O, tehlike karşısında sakin kalır.

ona kalırsa
as far as he is concerned
English - English

Definition of kalırsa in English English dictionary

kal
Era
kal
Strife
Turkish - Turkish

Definition of kalırsa in Turkish Turkish dictionary

KAL
(Osmanlı Dönemi) (A, uzun okunur) Söz
kal
Bir düşünceyi anlatabilmek için art arda söylenen kelime dizisi
kal
Koparma, sökme
kal
Söz, lakırtı, laf
kal
(Osmanlı Dönemi) bir şeyi kökünden çekip koparmak, azletmek
kal
çekirge
kal
Maden külçelerinin eritilip arındırılması
kal
Laf, söz
kal
Söz, lakırdı, laf
kal
Koparma, sökme, kökünden söküp atma
kal
Bir alaşımdaki madenlerin erime derecesi farkından yararlanarak bunları birbirinden ayırma işlemi
kal
Söz laf
kâl
(Osmanlı Dönemi) söz
English - Turkish

Definition of kalırsa in English Turkish dictionary

KAL
(Askeri) kritik unsurlar listesi (key assets list)
kalırsa
Favorites