Everybody praised his heroism.
- Herkes onun kahramanlığını övdü.
She played the heroine better than I.
- O, kahramanı benden daha iyi oynadı.
Tom died a heroic death.
- Tom kahramanca bir ölümle öldü.
I think Tom is heroic.
- Tom'un kahraman olduğunu düşünüyorum.
Bravery is a great virtue.
- Kahramanlık büyük bir erdemdir.
This country remains the land of the free because there are so many brave to fight for it.
- Bu ülke onun için mücadele edecek çok sayıda kahraman olduğu için özgürlerin ülkesi olarak kalmaya devam edecektir.
The soldiers fought valiantly, but finally they had to give in.
- Askerler kahramanca savaştılar fakat sonunda teslim olmak zorunda kaldılar.
In spite of the tyrant’s persecution, the hero valiantly carried on the struggle.
- Zalim hükümdarın zulmüne rağmen, kahraman cesurca mücadeleye devam etti.
As the play develops, the real motives of the protagonist become clear.
- Oyun gelişirken, kahramanın gerçek motifleri netleşti.
Raskolnikov is the protagonist of the book of Crime and Punishment written by Dostoevsky.
- Raskolnikov, Dostoyevski tarafından yazılan Suç ve Ceza isimli kitabının baş kahramanıdır.
They have played heroines.
- Onlar kadın kahramanları oynadılar.
I wish to become a superhero.
- Bir süper kahraman olmak istiyorum.
He is not some superhero.
- O bir süper kahraman değil.
Heroes always arrive late.
- Kahramanlar her zaman geç gelir.
Modern heroes are represented by rock stars.
- Modern kahramanlar rock yıldızları tarafından temsil edilmektedir.