Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Laughter is the best medicine.
- Kahkaha en iyi ilaçtır.
The audience roared with laughter.
- İzleyici kahkaha ile güldü.
The demon grabbed my sister and, with howling laughter, cast her into a bottomless pit.
- Şeytan kız kardeşimi yakaladı ve, muazzam bir kahkahayla, onu dipsiz bir çukura fırlattı.
The hyena's bark sounds like laughter.
- Sırtlanın havlaması kahkaha gibi ses çıkarıyor.
I'm so busy laughing and crying every day I don't have time to study.
- Her gün kahkaha atmakla ve ağlamakla çok meşgulüm bu yüzden ders çalışmak için zamanım yok.
The circus and the show are brimful of fun and laughter.
- Sirk ve gösteri eğlence ve kahkahalarla doludur.
The crowd erupted into laughter.
- Kalabalık kahkahalara boğuldu.