Turkish - English
Definition of kafi̇le in Turkish English dictionary
- kafile
- procession
- kafile
- company, band (of travelers, pilgrims, etc.)
- kafile
- consignment, lot, batch (of goods being shipped): Mühimmatın ilk kafilesi geldi. The first consignment of munitions has arrived
- kafile
- convoy, procession
- kafile
- train
- kafile
- caravan
- kafile
- cortege
- kafile
- convoy
- kafile
- gang, set, group (of people)
- kafile
- string; file; column; train; caravan; convoy; coffle
- kafile
- group
- kafile kafile
- 1. (moving) in strings, convoys, or coffles. 2. (sending goods) in lots or batches. 3. (people coming or going) in bands or groups
- kafile numarası
- lot number
- kafile
- (Askeri) lot
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kafi̇le in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) (A, uzun okunur) Birlikte sefere çıkanların cemaatı. Kervan
- kafile
- Aynı yöne giden taşıt veya yolcu topluluğu, konvoy
- kafile
- Sıra ile gönderilen şeylerin her bir bölüğü
- kafile
- Birlikte yolculuk eden topluluk
- kafile
- Aynı yöne giden taşıt veya yolcu topluluğu, konvoy: "Sağımızda yürüyen kafile, yolunu değiştirdi."- H. E. Adıvar
- kafile
- Birlikte yolculuk eden topluluk: "Bir yaz günü geçtik Tuna'dan kafilelerle."- Y. K. Beyatlı
- kâfile
- (Osmanlı Dönemi) topluluk, cemaat, kervan