As far as I know, the first incident arose out of the intrusion of a strange kaffir at one of the outspans.
She was accused of being a heretic.
- O, bir kafir olmakla suçlandı.
They behave towards Muslims in a way in which no Muslim would behave towards an unbeliever.
- Onlar müslümanlara hiçbir müslümanın kâfire karşı davranmadığı şekilde davranıyorlar.
The translators of the Bible were considered blasphemous.
- İncil çevirmenleri kafir olarak düşünüldü.