He eats lunch at a cafeteria.
- O öğle yemeğini bir kafeteryada yer.
I am tired of eating at the school cafeteria.
- Okul kafeteryasında yemek yemekten bıktım.
Tom meets his girlfriend at this coffee shop every afternoon.
- Tom her öğleden sonra kız arkadaşıyla kafeteryada buluşur.
Let me treat you to a cup of coffee at the coffee shop over there.
- Oradaki kafeteryada sana bir fincan kahve ısmarlayayım.