The mistake cost him his head.
- Hata onun kafasına mal oldu.
The girl, who had her head on the boy's shoulder, looked around in surprise.
- Kafasını erkeğin omuzuna koymuş olan kız şaşkın şaşkın etrafına bakındı.
You can do it if you put your mind to it.
- Eğer kafanıza koyarsanız onu yapabilirsiniz.
Try to reproduce the music in your mind.
- Kafanızda müziği yeniden oluşturmaya çalışın.
My friend is obsessed with this.
- Arkadaşım buna kafayı takmış durumda.
She's obsessed with books.
- O, kitaplara kafayı takmış.
Why did Tom blow his brains out?
- Neden Tom kafasına ateş ederek intihar etti?
Tom has been racking his brains for a solution to the problem.
- Tom soruna bir çözüm için kafa patlatıyor.
We're at our wits' end.
- Kafamız allak bullak olmuş durumda.
Tom is a conspiracy nut.
- Tom kafayı komplo teorileriyle bozmuş biri.
Tom's skull has been fractured.
- Tom'un kafatası kırıldı.
The majority of animals have skulls.
- Hayvanların çoğunun kafatası vardır.