He reads as many as twenty books every week.
- O her hafta yirmi kadar çok sayıda kitap okur.
I'll give you as many as you like.
- Sana istediğin kadar çok sayıda vereceğim.
Tom didn't trust Mary as much as she trusted him.
- Onun Tom'a güvendiği kadar çok Tom Mary'ye güvenmiyor.
Tom didn't love Mary as much as she loved him.
- Mary'nin onu sevdiği kadar çok Tom Mary'yi sevmiyordu.
I haven't had this much fun in years.
- Yıllardır bu kadar çok eğlenmedim.
I never knew swimming could be this much fun.
- Yüzmenin bu kadar çok eğlenceli olabileceğini bilmiyordum.