kadınlık

listen to the pronunciation of kadınlık
Turkish - English
{i} femininity
womanhood, being a woman
muliebrity
being a good housewife
womanhood
womanhood; womanliness
femaleness
kadın
woman

Iran balks at release of American woman. - İran, Amerikalı kadının serbest bırakılmasını engelliyor.

Where did you see the woman? - Kadını nerede gördün?

kadın
female

She will be the first female Japanese astronaut. - O ilk Japon kadın astronot olacak.

The patients in this study consisted of 30 males and 25 females. - Bu çalışmadaki hastalar, 30 erkek ve 25 kadından oluşmaktadır.

kadınlık duygusu
the woman
kadınlık gururu
womanly pride
kadın
women

Japanese women carry their babies on their backs. - Japon kadınları bebeklerini sırtlarında taşırlar.

Women really are quite dangerous. The more I think about this, the more I'm able to understand the reasoning behind face covering. - Kadınlar gerçekten oldukça tehlikeliler. Bu konuda ne kadar çok düşünürsem, o kadar çok yüz örtüsünün arkasındaki nedeni anlayabileceğim.

kadın
broad
kadın
{i} she

She walked with her head down like an old woman. - O, yaşlı bir kadın gibi başını eğip yürüdü.

She shot a warm smile at the old lady. - O, yaşlı kadına sıcak bir gülümseme fırlattı.

kadın
{i} hen

I was looking at a pretty hen. - Ben güzel bir kadına bakıyordum.

kadın
{i} Jane
kadın
girl

This girl has become a woman. - Bu kız bir kadın oldu.

Women and girls would cross over the street rather than meet him. - Kadınlar ve kızlar onunla karşılaşmaktansa caddeyi geçmeyi tercih ederler.

kadın
married woman

Why are you hanging around with a married woman? - Neden evli bir kadınla aylak aylak dolaşıyorsun?

I'm a married woman now. - Ben şimdi evli bir kadınım.

kadın
eve

Tom falls in love with every woman he meets. - Tom tanıştığı her kadına âşık olur.

Tom thinks that women always tell their best friends everything. - Tom kadınların her zaman her şeyi en iyi arkadaşlarına söylediklerini düşünüyor.

kadın
wife

He left his wife and shacked up with a woman half her age. - O, karısını terk etti ve yarı yaşında bir kadınla aşk hayatı yaşıyor.

He was bored with his wife, an excellent woman he didn't deserve. - Hiç hak etmediği, harika bir kadın olan karısından bıkmıştı.

kadın
petticoat
kadın
lady

The old lady got down from the bus. - Yaşlı kadın otobüsten indi.

The lady dressed in white is a famous actress. - Beyaz elbiseli kadın, ünlü bir aktristir.

kadın
bird
kadın
skirt

At mosques, scarves, skirts and cardigans are offered for women to wear. - Camilerde kadınlar için örtü, etek ve hırka bulunur.

kadın
femme

Mary is a femme fatale. - Mary bir baştan çıkaran kadın.

kadın
moll
kadın
the woman
kadın
(Argo) pussy
kadın
dame
kadın
lady's

The lady's wish is my command. - Kadının isteği benim emrimdir.

kadın
good at housekeeping
kadın
feme
kadın
gyno
kadın
distaff
kadın
gynous
kadın
prov. a title used after the names of older women
kadın
woman; married woman; lady; servant; female
kadın
(Konuşma Dili) cleaning woman; maid
kadın
woman who has lost her virginity
kadın
womenfolk
kadın
womankind
kadın
drag
kadın
ma
Turkish - Turkish
Kadının gerekli erdem ve nitelikleri taşıması durumu: "Kendisinden uzak duran kadın şimdi ona sokuluyor, kadınlığının bütün silahlarını birbiri arkasından tecrübe ediyordu."- A. H. Tanpınar
Dişiliğin özelliklerini kullanma durumu
Dişiliğin özelliklerini kullanma durumu: "O, sonra kadınlığını ispat eder, parasını geri alır."- B. Felek
Kadının gerekli erdem ve nitelikleri taşıması durumu
Kadın olma durumu
(Osmanlı Dönemi) NESEVİYYET
Kadın
karı
Kadın
eksikli
Kadın
bayan
Kadın
dişi
Kadın
hatun
Kadın
eksik etek
Kadın
(Hukuk) ZENNİ
Kadın
avrat
Kadın
zen
kadın
Bayan anlamında kullanılan bir unvan
kadın
Tahta kab
kadın
Bayan: "Hintli kadın toplantıyı renklendirmek için, herkesin kendisine bazı şeyler sormasını teklif ediyordu."- B. Felek
kadın
Hizmetçi
kadın
Dişi cinsten erişkin insan, erkek veya adam karşıtı: "Yanlarında, kendileriyle ahbaplık edecek dostlar, hizmetlerine koşacak kadınlar veya erkekler görmek isterler."- A. Ş. Hisar
kadın
Dişi cinsten erişkin insan, erkek veya adam karşıtı
kadın
Evlenmiş kız
kadın
Analık veya ev yönetimi bakımından gereken erdemleri olan
kadınlık
Favorites