Turkish - English
Definition of kadı in Turkish English dictionary
- cadi
- Muslim judge
- kadi
- qadi
- qazi
- kadı kızı Kadire, geldi çıktı sedire
- (Konuşma Dili) She thinks she's too good to help with the work
- kadı yoran
- obstinate, stubborn
- kör kadı
- forthright person, person who speaks his mind
- kör kadı
- forthright person
- o kadar kusur kadı kızında da bulunur
- (Konuşma Dili) Be reasonable; the best of things will have these sorts of flaws!
- selamünaleyküm kör kadı
- Don't speak so bluntly!
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kadı in Turkish Turkish dictionary
- şeriat mahkemesi yargıcı
- Tanzimat'a kadar her türlü davalara, Tanzimat'la Medenî Kanun arasındaki dönemde ise yalnız evlenme, boşanma, nafaka, miras davalarına bakan mahkemelerin başkanlarına verilen ad
- Tanzimat'a kadar her türlü davaya, Tanzimat ile Medeni Kanun arasındaki dönemde ise yalnız evlenme, boşanma, nafaka, miras davalarına bakan mahkemelerin başkanları
- Erzincan ilinde bir göl
- (Hukuk) KAZİ
- (Hukuk) KADİ
- KADI
- (Hukuk) Eskiden yargıç
- Kadılar
- (Hukuk) KUZAT
- kör kadı
- Doğru bildiğini herkesin yüzüne çekinmeden söyleyen, sözünü esirgemeyen