kabile

listen to the pronunciation of kabile
Turkish - English
tribe

The Sioux tribe asked the government to enforce the treaty. - Sioux kabilesi hükümetin anlaşmayı uygulamasını istedi.

At long last, the two chiefs of the Indian tribes have decided to bury the hatchet and smoke the peace pipe. - Nihayet, iki Kızılderili kabilenin şefleri savaş baltalarını gömmeye karar verdiler ve barış çubuğu tüttürdüler.

tribe, clan boy
clannish
tribal

Tom has tribal tattoos on his thighs. - Tom uyluklarında kabile dövmelerine sahip.

Are you still able to speak your tribal language? - Kendi kabilenin dilini konuşabilir misin?

clan
sociol. clan; tribe
(Botanik) genus
midwife
sept
phratry
kabile büyücüsü
witch doctor
kabile reisi
chieftain
kabile reisi
sachem
kabile reisi
tribal chieftain
kabile reisi kadın
matriarch
kabile üyesi
tribeman
kabile üyesi
tribesman
güney afrika'da bir kabile
Kaffir
kızılderili kabile reisi
cacique
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) birlikte yaşayan, konup geçen, bir sülâleden gelen insanlar
Boy
çocuğun doğmasına yardım eden ve bunu meslek edinen kadın
Ebe
Boy: "Bütün Havran kabile kabile parçalanmıştı."- F. R. Atay
(Osmanlı Dönemi) TABAK
(Osmanlı Dönemi) CEDİLE
(Osmanlı Dönemi) TUFAVE
KABİLE
(Osmanlı Dönemi) Birlikte yaşayan, konup göçen, bir sülâleden türemiş insanlar. Bir reisin idaresi altında bulunan ve ekserisi aynı soydan gelen insanlar
kabile
Favorites