kaşları

listen to the pronunciation of kaşları
Turkish - English
brows

The old woman knitted her brows. - Yaşlı kadın kaşlarını çattı.

She wrinkled her brows. - O, kaşlarını kırıştırdı.

plural of brow
kaş
{i} brow

The old woman knitted her brows. - Yaşlı kadın kaşlarını çattı.

She wrinkled her brows. - O, kaşlarını kırıştırdı.

kaş
eyebrow

They had no beards, no hair and no eyebrows. - Onların hiç sakalları, saçı ve kaşları yoktu.

He showed his disapproval by raising an eyebrow. - Kaşını kaldırarak onaylamadığını gösterdi.

kaş
bezel
kaş
vignette
kaş
supercilium
kaş
eye brow
kaş
the brow
kaş
eyebrow, brow; bezel, vignette
kaş
brow, projection
kaş
collet (for a gem)
kaş
pommel (of a saddle)
kaş
(Mimarlık) accolade