kaşeli

listen to the pronunciation of kaşeli
Turkish - Turkish
İşverenin, kendisine başkaca bir yükümlülüğü olmadan, çalışma süresine göre ücret verdiği (kimse)
Kaşesi olan
Kaşesi olan. İşverenin, kendisine başkaca bir yükümlülüğü olmadan çalışma süresine göre ücret verdiği (kimse)
KAŞE
(Osmanlı Dönemi) Mühür, imza
KAŞE
(Osmanlı Dönemi) Bir nevi kuma
kaşe
Toz ilâçların içine konulduğu, yutulmaya uygun, güllâçtan küçük kap
kaşe
Damga, mühür
kaşe
Bir tür yünlü kumaş
kaşe
Toz ilaçların içine konulduğu, yutulmaya uygun, güllaçtan küçük kap: "Cebinden bir hap kutusu çıkarıp iki kaşeyi bir arada yuttu."- H. Taner
kaşe
Kalın, kışlık bir tür yün kumaş