I handed the examination papers in to the teacher.
- Sınav kâğıtlarını öğretmene uzattım.
My briefcase is full of papers.
- Evrak çantam kağıtlarla doludur.
The printer needs paper.
- Yazıcıya kağıt lazım.
Plain white paper will do.
- Sadece beyaz kağıt yeterli.
Bring me a sheet of paper, please.
- Lütfen bana bir kağıt getir.
Give me a blank sheet of paper.
- Bana boş bir sayfa kağıt verin.
I slipped on the paper and hurt my leg.
- Kâğıttan kaydım ve bacağımı incittim.