Turkish - English
Definition of kağıt paralar in Turkish English dictionary
- paper moneys
- kâğıt para
- note
Tom opened his safe, took out a wad of notes and handed them to Mary.
-Tom kasasını açtı, bir tomar kağıt para çıkardı ve onları Mary'ye uzattı.
- kâğıt para
- {i} Bill
Tom found a hundred dollar bill on the street.
-Tom caddede yüz dolarlık kağıt para buldu.
- kâğıt para
- paper
No government land could be bought with paper money.
-Hiçbir hükümet arazisi kağıt para ile satın alınamıyordu.
As more paper money came into use, the value fell.
-Daha fazla kağıt para kullanımını girdiği için değeri düştü.
- kağıt para
- soft money
- kağıt para
- paper currency
- kâğıt para
- paper money
No government land could be bought with paper money.
-Hiçbir hükümet arazisi kağıt para ile satın alınamıyordu.
As more paper money came into use, the value fell.
-Daha fazla kağıt para kullanımını girdiği için değeri düştü.
- kâğıt para
- banknote
- kâğıt para
- bank note
- kâğıt para
- soft money
- kâğıt para
- treasury certificate
- kâğıt para
- paper money; note, bill
- kâğıt para
- rag
- kâğıt para
- flimsies
- kâğıt para
- folding money
- kâğıt para
- flimsy
- kâğıt para
- paper money, banknote, bill
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kağıt paralar in Turkish Turkish dictionary
- Kâğıt para
- (Osmanlı Dönemi) KAİME
- Kâğıt para
- kaime
- Kâğıt para
- kağıt
Related Terms
kağıt paralar
Hyphenation
ka·ğıt pa·ra·larResimler
History
Favorites