kaçamak

listen to the pronunciation of kaçamak
Turkish - English
Turkish - Turkish
Hoş görülmeyen bir şeyi ara sıra yapma
Bir şeyi belli etmeden, gizlice yapmaya çalışma
Bir şeyi belli etmeden, gizlice yapmaya çalışma: "Bununla beraber çok üzüntü içinde olduğunu da kaçamakla bana bakan gözlerinden anlıyordum."- A. Gündüz
Mısır unundan yapılan yağlı bir yemek
Kaçacak yer, özellikle çobanların sürüyü barındırmak, saklamak için yaptıkları yer
Mısır unuyla yapılan yağlı bir yemek
Bir şeyden kaçınma yolu
kaçamak yapmak
Hoş görülmeyen şeyi gizlice ara sıra yapmak
kaçamak yol
Bir sorundan kendisini kurtarmak için gelişigüzel ileri sürülen özür
kaçamak
Favorites