His girlfriend is Japanese.
- Onun kız arkadaşı Japon.
Betty is a pretty girl, isn't she?
- Betty güzel bir kızdır, değil mi?
Why is this bird called a robin redbreast?
- Bu kuşa neden kızılgerdan diyorlar?
This little girl let the birds escape.
- Bu küçük kız kuşların kaçmasına izin verdi.
He was impatient to see his daughter.
- Kızını görmek için çok sabırsızdı.
A good daughter will make a good wife.
- İyi bir kız çocuğu, iyi bir eş yapacaktır.
That girl whose hair is long is Judy.
- Saçı uzun olan kız Judy.
That girl who has long hair is Judy.
- Uzun saçlı o kız Judy'dir.
Girls are wearing short skirts these days.
- Kızlar bugünlerde kısa etek giyiyor.
The girls wore grass skirts and had flowers around their necks.
- Kızlar çim etekler giyiyordu ve boyunlarında çiçekler vardı.
Once upon a time there lived a king and queen who had three very beautiful daughters.
- Bizr zamanlar, üç çok güzel kızı olan bir kral ve kraliçe yaşardı.
I've got a queen of hearts.
- Benim bir kupa kızım var.
They may feel some resentment.
- Biraz kızgınlık hissedebilirler.
Tom resented the fact that Mary got the promotion instead of him.
- Tom onun yerine Mary'nin terfi alması gerçeğine kızdı.
I want to marry a virgin girl.
- Bakire bir kızla evlenmek istiyorum.
Are you still a virgin?
- Hâlâ kız oğlan kız mısın?
I sometimes wonder if I am a girl.
- Bazen bir kız mıyım diye merak ediyorum.
His girlfriend is Japanese.
- Onun kız arkadaşı Japon.
I like roast chicken.
- Fırında kızartılmış tavuğu severim.
I saw a video of a man who can fry chicken without using tongs.
- Maşa kullanmadan tavuk kızartabilen bir adamın videosunu izledim.
Since 1990, eleven female students received the award.
- 1990'dan beri on bir kız öğrenci ödül aldı.
Tom has a lot female friends.
- Tom'un çok sayıda kız arkadaşı var.
I really miss my girlfriend.
- Kız arkadaşımı gerçekten özlüyorum.
In November of 1996, Mars Global Surveyor began a 10 month mission to the Red Planet.
- Mars Global Surveyor Kasım 1996'da kızıl gezegene olan 10 aylık bir göreve başladı.
The beautiful maiden sat on the top of the rock and combed her golden hair in the sunshine.
- Güzel genç kız kayanın tepesine oturdu ve güneşte altın rengi saçlarını taradı.
Mary went back to using her maiden name.
- Mary tekrar kızlık adını kullanmaya başladı.
Mary went back to using her maiden name.
- Mary tekrar kızlık adını kullanmaya başladı.
What's your mother's maiden name?
- Annenin kızlık soyadı nedir?
I saw a video of a man who can fry chicken without using tongs.
- Maşa kullanmadan tavuk kızartabilen bir adamın videosunu izledim.
Tom loves fried chicken.
- Tom, kızarmış tavuk seviyor.
Tom gave his daughter a stuffed bunny.
- Tom kızına bir doldurulmuş tavşan verdi.
Mary wore bunny slippers.
- Mary kız terlikleri giydi.
Jill is the only girl in our club.
- Jill Kulübümüzde tek kız.