Turkish - English
Definition of kızartıcı in Turkish English dictionary
- rubefacient
- Making red
- {s} causing redness of the skin
- a medicine for external application that produces redness of the skin
- {i} topical medication causing redness of the skin (Medicine)
- An external application which produces redness of the skin
- ekmek kızartıcı
- toaster
- yüz kızartıcı
- inglorious
- yüz kızartıcı
- reproachful
- yüz kızartıcı
- ignominious
- yüz kızartıcı
- discreditable
- yüz kızartıcı
- shameful
It is a shameful fact that, while there are lands where people suffer from hunger, within Japan there are many households and restaurants where much food is thrown away.
-İnsanların açlık çektiği yerler varken, Japonya'da birçok yiyeceğin atıldığı bir sürü meskenlerin ve restoranların olması yüz kızartıcı bir gerçektir.
- yüz kızartıcı
- infamous
- yüz kızartıcı
- shameful, discreditable, dishonourable
- yüz kızartıcı suç işlemiş
- infamous
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kızartıcı in Turkish Turkish dictionary
- Karalayıcı, kirletici
- Kızarmayı sağlayan, kızarmaya sebep olan
- yüz kızartıcı
- Utandırıcı, utanılacak
- yüz kızartıcı suç
- Utanç verici, insanlık onuruna yakışmayan suç