Our yard is just outside the sliding door.
Tom sat on the sled behind Mary.
- Tom kızakta Mary'nin arkasında oturdu.
Let's go sledding this afternoon.
- Bugün öğleden sonra kızak kaymaya gidelim.
Tom and Mary went on a horse-drawn sleigh ride.
- Tom ve Mary atlı kızak yolculuğuna gitti.
To some extent, you can control the car in a skid.
- Bir dereceye kadar bir kızak arabasını kontrol edebilirsiniz.
Sledding is very easy. All you have to do is sit down tight and let it slide.
- Kızakla taşımak çok kolaydır. Yapman gereken tek şey sıkı oturmak ve onu kaydırmaktır.