kıymetlendirmek

listen to the pronunciation of kıymetlendirmek
Turkish - English
increase the value of
evaluate
appraise
judge the worth or quality
to increase the value of değerlendirmek
to increase the worth of, up the value of
kıymet
value

Health is not valued till sickness comes. - Sağlık, hastalık gelene kadar kıymetli değildir.

I always place a high value on knowledge. - Ben her zaman bilgiye çok kıymet veririm.

kıymet
dignity
kıymet
value, worth değer
kıymetlendirme
assessment
kıymet
securities
kıymet
precious

Sometimes water becomes a precious commodity. - Bazen su kıymetli bir meta olur.

Gold is more precious than iron. - Altın demirden daha kıymetlidir.

kıymet
rate
kıymet
account
kıymet
(Ticaret) value as in original policy
kıymetlendirme
(Askeri) sense
kıymetlendirme
(Kanun,Teknik) evaluation
kıymetlendirme
(Askeri) sensing
kıymetlendirme
(Askeri) spotting
kıymetlendirme
(Eğitim) valorisation
kıymetlendirme
(Askeri) plotting
kıymet
preciousness
kıymet
price
kıymetlendirme
exploitation
Kıymet
(isim) Value, worth
kıymet
esteem
kıymet
valuation
kıymetlendirme
increasing the value of
kıymetlendirme
estimation
Turkish - Turkish
Değerlendirmek
KIYMET
(Osmanlı Dönemi) Değer, baha, semen, bedel
kıymet
Değer: "Bir özleyiş ve bir korkudan sonra bayrağın kıymetini ne kadar daha başka, ne kadar daha yakından duyuyordum."- R. E. Ünaydın
kıymet
Değer
kıymetlendirme
Kıymetlendirmek işi
kıymetlendirmek
Favorites